20 Şubat 2015 Cuma

 "Bir yolculuk sırasında her birimiz yeni ve etki bırakıcı olanın, dikkat yaratanın fotoğrafını çeker ve anılarında muhafaza eder. Bir misyon sırasında, özellikle de savaş dönemlerinde konu, sivil halkın üzerine düşen bombalar olur, barış dönemlerinde ise resmi geçitler ve kalabalığın tepkileri...

Ancak İzmirliler Birliği'nin (Enosi Smirneon) İzmir’e ve bir zamanlar Yunanların yaşadığı civar bölgelere ziyaretine kalpler de katılıyor; aile anlatıları ve deneyimler sayesinde anılarda yer almış eskinin yerini alan yeniyi aramak, ikisini kıyaslamak öncelikli rol oynuyor.

İzmir’den ilk röportajımız bağlamında, Agios Vukolos Kilisesi'nde Patrik ve Sen Sinod tarafından yönetilen ayinden sonra Kilise avlusunda Ekümenik Patrik Bartolomeos’un Yunan ve Türk makamları önünde bir mersin ağacı dikerken çekilen fotoğrafı gazetemizin ilk sayfasında yer almış, görüntü Yunanistan ve Kıbrıs’tan gelen ziyaretçiler ve soydaşlar topluluğunu duygulandırmıştı. Pulaki soyadını taşıyan anneannesi ve anne tarafından Çeşmeli olan Mikis Theodorakis’in şarkısını yazdığı sembol ağaç mersin ağacı orada büyüyor, dostluk ve işbirliği için ümit doğuruyor, kök salıyor...

İzmir’in Ortodoks sakinlerinin ve ziyaretçilerin artık düzenli bir şekilde takip ettikleri Pazar ayini vesilesiyle Agia Fotini Kilisesi'nin çanı yine çaldı. Yorgunluk nedir bilmeyen Gökçeada çocuğu Patrik Bartholomeos, dünyanın dört bir yanından gelen Sen Sinod Metropolitleriyle birlikte, yazar Dido Sotiriu’nun doğduğu Şirince'deki (Kirkince) Agios Dimitior, Kirkincelilerin Ai Dimitros olarak tanımladığı Kilise'ye “neşeli ışık” getirdi. Üzeri kireçle boyanmış aziz ikonalı, ayin için konulan Kutsal Masa'nın üzerinde bir tek mumun yandığı Kilise'de toplanan kalabalığın sesi bir tek ses gibi yükseldi. “Neşeli ışık”.

Bu ayin ve Patrik’in mihrabı minberden ayıran tarihi, tahta oymalı, resimli perde önündeki konuşması unutulamaz. Vaaz kürsüsüne açılan kapıdaki İsa ikonası “kutsal topraklarda bir mum yakmak için çocuklarımızın geri dönüşünden memnun”. Küçük Asya dernekleriyle Makedonya/Kavala’dan ve (Atina'daki) Nea Erythraia/Kifisia’dan geldiler.

Patrikle birlikte yapılan diğer bir ibadet de Bornova’da küçük Timios Stavros Kilisesi'ndeydi. Sözkonusu küçük Kilise kısa bir süre önce restore edildi. Bartholomeos konuşmasında “kalbinin içinden ilkbaharın uzun ve kalıcı olmasını, umutlarımızın solmamasını, ümitlerimizin hayal kırıklığına uğramamasını, geniş bölgemizin yararına iki komşu halkın arasında yapıcı ve verimli bir işbirliği gelişmesini” diledi. Şubat ayında olmamıza rağmen “ilkbahar” terimini kullanmakla Patrik, Türk-Yunan ilişkilerinin olumlu yönde gelişmesine atıfta bulundu. Bunu, altı günlük bu kutsal ziyaret sırasında Yunan ziyaretçiler de tespit etti. Aynısını, yani tarihte ve anılarda yer almış ağır kıştan sonra ilkbaharın kalıcı olmasını bizler de diledik..."


Not: Bu yazı, Kathimerini gazetesinin 17 Şubat 2015 tarihli sayısında yeralan Eleni Bistika imzalı ve "Şubat Ayında İlkbahar ve İzmir'e Ziyaret" başlıklı haber-yorumun çevirisidir.

Link: http://www.kathimerini.gr/803974/opinion/epikairothta/politikh/h-anoi3is-ston-flevarh-kai-to-proskynhma-sth-smyrnh


0 yorum:

Yorum Gönder